Üç aydır Türkiye'de yaşadıktan sonra artık ayrılma vakti geldi.

Tango'yu İstanbul, İzmir, Antalya, Ankara ve Samsun'da yaptık.
Güneyde Antalya'ya, doğuda Trapzon'a kadar gittik. Batıdan Gelibuli'ye. Arabayla, otobüsle, uçakla yolculuk yaptık. Türkiye'de otobüse binmek çok kolay ama tren yolculuğu oldukça kısıtlı.

Büyük şehirlerin iyi otobüs, tramvay ve tren sistemleri var.. ama programa göre belki biraz öyle ve mümkün.
Türkiye'de araba kullanmak çoğunlukla iyi. Araç kullanma görgü kurallarına ilişkin sağduyulu kuralların çoğu kullanılmaktadır. Işığını yak, seni geçmek istediğim anlamına gelir, o yüzden kenara çekil. Korna çalmak Türkiye'nin her yerinde oldukça yaygındır. Saat 22.00'den sonra yasak olduğunu okumama rağmen herhangi bir nedenle kornanızı çalın.

Ancak ara sıra sağ şeritten çılgınca sola dönüşler yaşanıyor.
Büyük şehirlerdeki kurallar benim için kural değil ama sizin için var. Tanıdık geliyor mu? Florida?
Seyahat listemizin bir sonraki durağı Petra Jordan.
Her zaman dünyanın bu bölgesini ziyaret etmek istediğim için bu yeni maratona katılmaya karşı koyamadım.
Bütün o eski çöl hikayeleri aklıma geliyor.
Şimdi tangoyu ekleyin. İçerideyiz.

Petra'ya gitmeden önce Akabe körfezindeki Akabe Ürdün'de birkaç gün kalacağız. Wadi Rum'u da ziyaret etmeyi umuyorum.
Dünyanın bu kısmı benzer ama yabancı.
Gözlerim, ABD'nin kuzeybatısındaki geniş yeşil orman alanlarını veya Arjantin'in bozkır platolarının bejlerini görmeye alışkın.
Çöllerin ve kumtaşı kanyonlarının uçsuz bucaksız topraklarını ve manzaranın renklerindeki farklılıkları görmek görsel bir değişiklik olacaktır.
Sıcak günler, serin geceler ve bol tango!!!
Abrazo

Missing you . Lovely trip . Big hug
Ahhh. Thank you. Look forward to seeing you too. Abrazos